Havlıcan otunun alternatif tıbbın her alanında kullanımı yüzyıllar botunca süregelmiş bir gelenek haline gelmiştir. Halk arasında pek bilinmiyor olsa da bir çok noktada yetişmekte olan havlıcan otu hastalıklara karşı “şifa kaynağı” olarak anılmaktadır.

Ihlamur doğanın mucizevi armağanı olarak yüzyıllardır sayısız hastalığa derman olması ile bilinmektedir. Günümüzde alternatif tıbbın yanı sıra modern tıbbında tüketimini ısrarla savunduğu ısırgan otu “şifa kaynağı” olarak bilinmektedir.

Kış aylarının vazgeçilmez bitkisi kuş burnu ile bir çok mevsimsel hastalıkların önüne geçerek mikrop ve bakterilerin vücuttan hızla atılmasına yardımcı olmaktadır. Kuşburnunun içerisinde barındırmakta olduğu A vitamini, C vitamini, K vitamini ,B2 vitamini, B1 vitamini ve zengince kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum, bakır ve mangan mineralleri ile vücut dengesini korumaktadır.

Dünya mutfağının vazgeçilmez baharatı karabiberin yemeklerle bilinen lezzeti dışında hastalıklara iyi geldiği bilinmektedir. A, E ve C vitaminleri açısından oldukça zengin olan karabiber, insan bünyesi için oldukça önem taşımakta olan demir ve lifleri içerisinde barındırmaktadır.

Alternatif tıbbın öncülerinden olan nanenin bir çok hastalığın tedavisinde yüzyıllardır kullanılmakta olduğu bilinmektedir. Nane içerisinde barındırmakta olduğu A vitamini, C vitamini, potasyum, magnezyum, kalsiyum, demir, folatlar ve omega 3 yağları ile oldukça zengin minerallere sahiptir.

Orta çağdan günümüze yüzyıllardır bir çok hastalıkta rahatlatıcı ve dindirici etkiye sahip olana adaçayı otu, günümüzde de alternatif tıbbın sıklıkla kullanmakta olduğu bitkiler arasında yer almaktadır. Adaçayı içerisinde barındırmakta olduğu salbiol, potasyum, çinko, ilkozit, kamfer, bomoeol ve sallvia mineralleri ile oldukça zengin bir bitki türüdür.