Havlıcan otunun alternatif tıbbın her alanında kullanımı yüzyıllar botunca süregelmiş bir gelenek haline gelmiştir. Halk arasında pek bilinmiyor olsa da bir çok noktada yetişmekte olan havlıcan otu hastalıklara karşı “şifa kaynağı” olarak anılmaktadır.

Ihlamur doğanın mucizevi armağanı olarak yüzyıllardır sayısız hastalığa derman olması ile bilinmektedir. Günümüzde alternatif tıbbın yanı sıra modern tıbbında tüketimini ısrarla savunduğu ısırgan otu “şifa kaynağı” olarak bilinmektedir.

Dünya mutfağının vazgeçilmez baharatı karabiberin yemeklerle bilinen lezzeti dışında hastalıklara iyi geldiği bilinmektedir. A, E ve C vitaminleri açısından oldukça zengin olan karabiber, insan bünyesi için oldukça önem taşımakta olan demir ve lifleri içerisinde barındırmaktadır.

Ana maddesi üzüm olan pekmez bir çok farklı türde üretimi gerçekleştirilmekte olup yüzyıllardır bir çok hastalıkta kullanıma sahiptir. Pekmezin saymakla bitmeyen faydaları arasında yer alan bağışıklık sistemini güçlendirmesi, vücut direncini koruması, karaciğeri temizlemesi ve yüksek bir enerji verici özelliği ile şifa niteliği taşımaktadır.

Anavatanı  Avrupa olup Anadolu topraklarında da yetişmekte olan altın otu, genellikle günlük hayatlarda göz alıcı renkleri ve duruşu ile çiçeklerde, buketlerde ve ev süslerinde kullanılmaktadır. Altın otunun görünümünün dışında bilinmeyen bir çok hastalığa şifa niteliği taşımakta olduğu bilimsel araştırmalar neticesinde kanıtlanmıştır.

Alternatif tıbbın öncülerinde olan rezenenin yüzyıllardır hastalıklara karşı tedavi amaçlı kullanıma sahip olduğu bilinmektedir.   Anavatanı Hindistan ve Çin olan rezene, ülkemizde de sıklıkla görülmektedir.